5 Ağustos 2010 Perşembe

Özelleştirmelere kesin son: Devleti özelleştirelim!

Ciddiyim. İroni yapıyorsam Sokrat’ın ruhu kovalasın. Özelleştirelim devleti gitsin. Kiminle kapıştığımızı bilelim.

Birilerinin çoktan bunu düşünmesi gerekiyordu. Adına liberter denen bir iki post-faşist ima etti ama açıkça söyleyemediler. Kısmet banaymış. Bize yeni fikirler hep Avrupa’dan gelir. Gerçi biraz doğuya düşüyor ama benim de bu fikir aklıma Romanya’da bir özel hastanede geldi. Devlet hastanelerinde ilaç bulunmuyormuş, o yüzden babamı buraya yatırdık.


İlaçsız hastane... Oksimoron gibi duruyor değil mi? Değil. Şu sağlıkta dönüşüm projesi bir tamamlansın bir de bizim hastaneleri görün. Oksi ne demek, moron yerine konulan kim, o zaman anlayacağız. Doktorlar kasiyere, hastalar müşteriye, parasızlar ölüye dönmeli yurdumda.


Şimdi öyle bir ülkedeyim ki sokaklarında abartısız bakkaldan çok banka bulunuyor ve herkes vestırn yunyın önünde sıraya dizilmiş, para dolaşımı bütün kurumları ve dört bir yanı sarmış olduğu halde (‘sardığı için’?) ülke fakirlikten kırılıyor. Buradayken duydum ki –insan başına düşen yeşil alan miktarı Avrupa’nın iki binde biri olduğu halde yine de– cennet vatanımın “yalnız ve güzel” insanları 12 Eylül’de Evet mi Hayır mı diyeceklerini, yoksa Biz oynamıyoruz deyip evde mi oturacaklarını tartışıyorlarmış.

Şimdi boykot falan bilmem de ben bu referanduma toptan karşıyım arkadaş. Seçimlerin hepsine karşıyım. Referandum işini kamuoyu şirketleri halletsin. Seçimler yerine de ihale açılsın, partiler şirket kursun, ihaleye katılsın. Devlet namına küçük bir ihale birimi kalsın yeter.

Zaten her şey özel. Eğitimin, sağlığın, güvenliğin, sosyal güvenliğin çoğu özel ellerde. Kalan kısmı da yakında gider. Bence doğrusu da bu. Tüzelken de özel şirketlerin çarklarına yağ taşıyorlardı zaten. E, ekonomi zaten liberal, özgürlükler ülkesi, özel ötesi. Bizim partilerin seçim propagandalarını reklam şirketleri ayarlıyor. Ne kaldı ki geriye? Adalet ve Kalkınma Holding, Cumhuriyetçi Halk A.Ş., Milliyetçi Hareket Ltd. olsun. Bu böyle gitsin. Eski solcularımızın çoğu şirket kurmakta ustalaştılar zaten, onlar da Emek ve Dayanışma Anonim Ortaklığı gibi şık isimlerle kervana katılabilirler, sermayeyi büyütürlerse iktidar bile olabilirler (kafa karıştıracak bir şey yok, şimdiki koşulun aynısı).

Herkesin neden boykot sorusuna kendi cevabı var, benim cevabım da bu arkadaş. Boykot, çünkü seçimler özelleşmeli. Zaten alavere dalavere özel mülkü olmayan bizler hep nöbete gidiyoruz. Bari aptal yerine koymasınlar. Bir avuç mal mülk sahibinin elindeki ve hizmetindeki bir mekanizmayı bize halk iradesi diye yutturmasınlar. Devleti ihaleyle zenginlere versinler, ihalesiz de zaten onların elinde, bari kafamız karışmasın. Hasmımızı bilelim.

2 yorum:

  1. Sığ ve pek bir şey vaad etmeyen bir yorum olduğu gibi, meselenin özünü kaçıran bir yazı yazmışsınız.

    Eğer istediğiniz gerçekten tam bir özelleşmeyse, sadece arkanıza yaslanın ve bekleyin derim, zaten oluyor. Önemli olan nerelerin satıldığı değil, mala ("onlar bizim yarattığımız değerlerimiz") çok önem veriyoruz, oysa ki devlet asli görevi olan denetçiliği bile taşeronlara yükleyip anlamını tamamen yok sayıyorsa, zaten bir savaş kaybedilmiştir orada.

    YanıtlaSil
  2. Her ne kadar ironi yok deniyorsa da, sanırım ironiyi kaçırmışsınız. Söylenmek istenen, zaten vatandaşa hizmet, sosyal devlet adı altında var olmayandan varmışcasına söz edilmesindense, kartların açık oynanması.Eğer devlet, en azindan kağit üzerinde vaadettiği gibi vatandaşına karşı asgari sorumluluklarını yerine getirmiyorsa, neden ve kim için var olduğunu açıklamakla yükümlüdür halkına.

    YanıtlaSil